Sokağa çıkma yasağına ramak kaldı sanki. Evde oturmayı seven insan bile, dışarı çıkma ihtimali ortadan kalkınca huzursuz oluyor. Fakat evde oturmayı hiç sevmeyen ben tuhaf bir biçimde evden sıkılmıyorum. Biraz evden çalıştığım için iş yetiştirme çabasından, biraz da evdeki ergene yemek yetiştirip, okuldan kopmamasını sağlamaya uğraşmaktan herhalde.
İşten güçten başımı alıp okumaya fazla vakit ayıramıyorum bu aralar. Ama yeni kitaplar ısmarladım. Heyecanla bekliyorum. Tsundoku'ysa tsundoku kardeşim. Tek bağımlılığımız bu olsun!
Şimdilerde alışverişe gidilemiyor ya, oturduğunuz yerden bazılarını beğenip ısmarlarsınız diye yeni bir dörtlüden bahsedeceğim.
İlki, Ian McEwan'ın Amsterdam'da Düello'su. Çocuk Yasası ile hayran olduğum, Sahilde ile biraz daha bağlandığım yazar, bu kitap ile beni
kendinden epey uzaklaştırdı. Yakın iki erkek arkadaş, ortak eski sevgililerinin cenazesinde
buluşur ve kendilerini bir politik entrikanın içinde bulurlar. Merhum Molly’nin
tüm aşıkları oradadırlar ve Molly’nin kocası intikam peşindedir.
Basın piyasasının işleyişini, ikiyüzlü ahlakı, kayırmacılığı ve sansasyonel gazetecilik anlayışını eleştiriyor yazar bu romanda aynı zamanda.Çocuk Yasası'nda olduğu gibi ahlaki sorgulamalar yapan, müzikten, edebiyattan ayrıntılı bir şekilde
bahseden yazar, kurgusunu çok basit yapmış fakat. O yüzden sürpriz olması
umulan final bölümü bile amatörce olmuş. McEwan okuyacaksanız bundan başlamayın.
Sahilde'nin filmi de varmış. Siz onu okuyun. |
Kafka Yayınevi'nin kitaplarını genelde çok beğeniyorum. Bir Düşüşün Güncesi'ni de çok beğendim. Michel Laub, bu romanda Yahudi soykırımını, yaşananları sadece dedesinin Auswitz hikayesinden
bilen bir Yahudi gencin kişisel hikayesi ile bağlantılı olarak anlatıyor. Duygu
sömürüsü yapmadan, Yahudilerin kendilerini koruma reflekslerinin kendilerine ve
çevrelerine verdiği tahribatı da anlatarak... Bellek, aile, vatan, cemaat gibi
kavramlar arz-ı endam ediyor roman boyunca. Çarpıcı açılışı da cabası.
Laub. |
Müzisyen ve yazar Ketıl Bjornstad’ın yarı otobiyografik olduğunu
düşündüğüm romanı Müzik Uğruna, Norveç’te doğup büyüyen Aksel’in ünlü bir piyanist olma hayalleri etrafında şekilleniyor. Yetenekli bir insanın müzik piyasasının entrikalarıyla yüzleşmesi, annesinin kaybı ve ablasıyla, babasıyla ilişkisi üzerinden aile, aşk, ebeveynlik kavramlarını sorgulaması romanın ana eksenini oluşturuyor. Hırs, rekabet, acımasızlıkla örülü bir büyüme hikayesi de denebilir Müzik Uğruna'ya. Norveç’in
çetin iklimi, doğası da anlatıya eşlik ediyor. Çevirisi daha iyi olsaydı daha okunaklı olurdu ama yine de tavsiye ederim.
Norveçli yazar |
Oya Baydar çok üretken, ben de onu okumaktan bıkmıyorum. Yetim Kalacak Küçük Şeyler başlığı bana çok cazip geldi. Bu başlık altında yazar, kalbinde, ruhunda iz bırakan anıları, kişileri, olayları ama en çok da anları kısa kısa ve çarpıcı biçimde
anlatmış. Siz de düşünmez misiniz, sizden sonra kimse tarafından bu kadar çok sevilmeyecek, sahiplenilmeyecek, anımsanmayacak şeyleri, anları, olayları, kişileri? Bence bu kitabı da okuyun ve sizden sonraya kalacak olanları şöyle bir aklınızdan geçirin. Belki birilerine daha fazla özen gösterir, bir şeyleri daha sık yaparsınız.
Bu kadar küçük şeyler işte... |
Bir Düşüşün Güncesi, Michel Laub, Çev. Canberk Koçak, Kafka.
Müzik Uğruna, Ketıl Bjornstad, Çev. Deniz Canefe, Metis.
Yetim Kalacak Küçük Şeyler, Oya Baydar, Can.
Önerilere teşekkürler
YanıtlaSilharika bir blog yazısı olmuş
sevgiler
Teşekkürler, sevgiler
SilSelam.
YanıtlaSilBu salgın sonrası değişecek bir çok şey biraz tedirgin ediyor beni, onun dışında ev kuşu olan biri olarak beni sıkmıyor...
Ian M. sevdiğim yazar benimde. Bende " Fındık Kabuğu" kitabını sevememiştim. Sahilde kitabını okudum ve sevdim. Filmini bilmiyordum, bakayım.
Müzik Uğruna kitabını severek okumuştum.
Selamlar :)
Bu aralar fırsattan istifade daha çok okuyup izlemek lazım. Bu günler geçince ben de ev kuşu olursam şaşırmam :)
SilOya Baydar'ı seviyorum, Yetim Kalacak Küçük Şeyleri iyi ki hatırlattınız, kitaplıkta bekliyor epeydir.Benim en sevdiğim romanı Sıcak Külleri Kaldı.
YanıtlaSilÇok rahat ve severek okursunuz. Bir alın elinize bence. Selamlar
Sil