20 Mart 2015 Cuma

Ablamın kitaplığı



Benim okumayı söktüğüm yıllarda şimdiki kadar çok yayınevi, çeviri faaliyeti ve haliyle şimdiki kadar çok telif ve çeviri kitap yoktu.

Ablam, eniştem ve yeğenim orda yaşıyor diye, her şubat ve yaz tatilinde Antalya'yı mesken tutardık. Dolayısıyla çocukluk ve gençliğimde rol modelim olmuş ablamın kitaplığını talan ederdim tatillerde.

Ablamın kitaplığından çocuk kitapları köşesi


Deplasmanda bulunduğumdan, gidilecek gezmeler bana cazip gelmediğinden ve üstelik de ablamın kitaplığı çok renkli ve heyecan verici bir kitaplık olduğundan, sabahtan akşama kadar okurdum. Yeni çıkan her romanı, hikaye kitabını mutlaka satın alırdı ablam. Bunların yanında anı kitapları, Türkiye ve dünya tarihine ilişkin, sosyal tarihi konu alan dünya kadar kitap olurdu o kitaplıkta. Bir de yeni mezun sayıldığı için üniversite yıllarından kalma halk bilimi kitaplarını hatırlıyorum. Mesela, "Manilerimiz" adlı bir kitaptaki şu maniyi okuyup okuyup gülerdim:

Aşkı olmayan kişiler
Gözleri var da ışılar
Yer ekmeği, içer suyu
Camış gibi muşular

Aşkın yüceliğini ve vazgeçilmezliğini camışa referansla anlatmak eşsiz bir fikirmiş :)

Ablam bana yaşım icabı bazı kitapları men ederdi. Mesela, Attila İlhan'ın "Fena Halde Leman"ı; Necati Cumalı'nın "Ay Büyürken Uyuyamam"ı; Pınar Kür'ün "Küçük Oyuncu"su, "Yarın Yarın"ı,  "Asılcak Kadın"ı ve Füsun Erbulak'ın "Altmış Günlük Bir Şey"i...

Bir genç kadına yapılacak şey mi bu? Onlar evden gider gitmez veya uzun yaz günlerinde öğle uykusunun rehavetine dalar dalmaz ben bahsi geçen kitaplara gömülürdüm kalbim çarparak.



Pınar Kür'ün "Küçük Oyuncu" ve "Yarın Yarın" romanları benim için unutulmazdır. Belki biraz da onları gizliden gizliye ve macera ruhuyla okuduğum için. Yanlış hatırlamıyorsam "Yarın Yarın"ın iki genç erkek karakteri, Doğan ve Ali, benim için arzu nesnesi haline gelmişlerdi. Genç, güçlü, cesur ve entelektüel iki devrimci. Doğan ve Ali'nin temsil ettikleri muhayyel sevgili karakterine eşlik eden Yeni Türkü şarkıları: Dönmek, Yağmurun Elleri, Bahar Şarkısı... Tabii bir de henüz yasaklı olmaktan kurtulmuş Zülfü Livaneli ve Gözlerin... Şu linkten dinleyebilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=qxV7gyjH9q0

Barbara Cartland, beyaz ve pembe dizileri saymadan geçmek vefasızlık olur. Ablamla elden ele geçirerek okuduğumuz bu cep kitapları yanık tenli, geniş omuzlu, ele avuca sığmaz erkekleri kendine bağlayan genç, masum ama çok güzel genç kadınların hikayeleriyle sarmalardı bizi. Hafif dozda erotizm de cabası. Aşk romanları ve best seller'lar hakkında, Grinin Elli Tonu'ndan ilhamla Aksu'nun yazdığı bir yazının linkini koyayım şuraya yeri gelmişken. Ben çok beğendim: http://www.amargidergi.com/yeni/?p=1174

Sevgi Soysal, Halikarnas Balıkçısı, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Haldun Taner, Fikret Otyam'ın "Gide Gide"si, Fakir Baykurt'un "Irazca'nın Dirliği", Hasan Kıyafet'in "Bizim Lise"si ve Mahmut Makal'ın "Bizim Köy"ü...

Memleketin yakın tarihini romanlardan öğrendim. Aşık olmayı, dünyayı değiştirmeyi, hüzünlenmeyi, umutlanmayı, kendime bir dünya yaratmayı da... Her şeyden önemlisi yazı yazmayı romanlardan öğrendim. Yazmasam ölecek gibi olmayı da... Belki de o sebeple, okumayı sevmediğini söyleyen oğlumun dünyası dar bir dünya olacak diye üzülüyorum.







10 yorum:

  1. Tuna; henüz ona dış dünyadan daha büyük ve içine çekici gelecek dünyayı anlatan kitabı bulamamış. Bence elbet öyle bir kitap vardır ve o sadece tuna'nın kitabıdır :)

    YanıtlaSil
  2. Yukarıdaki yoruma aynen katılıyorum.Ben oğlumu 16 yaşında ancak çözebildim.Meğerse benim hiç okumadığım türleri seviyormuş, bir kitapla çözülmüştü... Sakın vazgeçmeyin, benim oğluşa şimdi ben yetişemiyorum.

    YanıtlaSil
  3. Bu arada ablaya selam,süper kitaplık :)

    YanıtlaSil
  4. bu daha buz dağının görünen kısmı bile değil :)

    YanıtlaSil
  5. Bir de Harold Robbins vardı o zamanların çoksatarlarından :)

    YanıtlaSil
  6. hiç okumadım robbins. hala da... denemek lazım :)

    YanıtlaSil
  7. Benim de kardeşim benim kitaplığından bahsetse dedim ben şimdi :)
    Leylak Dalı'nın kitaplığını ben de buradan keyifle seyrediyorum. Kitap olmayan evlere aklım sırrım ermiyor bir de! Kuzey geçen senelere göre biraz daha az okuyor. Kitap okuyacak vakti yok çocukların. Ödevler, sınavlar, testler... Bazen tuvalate giderken kitap alıyor eline, seviniyorum :)
    Blogun güzel gidişatını bozdum yukarıdaki cümlemle... Olsun :)
    Öpüyorum seni çok

    YanıtlaSil
  8. Hiç de bozulmadı özlemcim. haklısın, kitap olmayan evler, gözleri var da ışılar ;)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...