9 Mayıs 2015 Cumartesi

Kuşe kağıtlarda boğulmak...

Ablam, bugünkü blog yazısında (http://leylakdali.blogspot.com.tr/2015/05/film-meydan-okumasi-20.html) magazin tutkunu iki kardeş olduğumuzu hatırlatmış.

Magazinin iki ayağı var: ilki, popüler kültür aleminden figürler (mankenler, futbolcular, şarkıcılar, oyuncular, televizyon şöhretleri v.b.), ikincisi de sosyetikler, yani burjuva sınıfı mensupları ile o sınıfın kapısını zorlayan ilk grup, yani popüler figürlerin bir bölümü.

İkinci grup, biraz karmaşık oldu farkındayım. Şöyle izah edeyim: evlilik, iş ortaklığı, sevgililik gibi yollarla sosyete dünyasına entegre olmaya çalışan mankenler, oyuncular, şarkıcılar felan. Belki Maide Erçelebi, Şebnem Dinçgör, Yasemin Ergene isimlerine aşinasınızdır. Demet Şener ve yabancı kontenjanından İvana Sert, Chole Loughnan yakın zamanlı örnekler. Son ikisi, biraz zorlarsak, "göçün kadınlaşması" bağlamında değerlendirilebilir

Ablam ve ben, kendimi bildim bileli iki grupla da yakından ilgileniyoruz. İlk grup çantada keklik. Çünkü adı üstünde popüler figür onlar. Takibi daha kolay. Televizyonlarda, dergilerde, gazetelerde, radyolarda, sinemada, tiyatroda, konser salonunda, spor salonunda şu bu, tekrar tekrar görünüp kendilerini hatırlatıyorlar.

Ya ikinci grup? Onlar insan, daha doğrusu bizim gibi fanilerin arasına karışmadıkları için ikinci grubun takibi daha zor. Ablamla bana ikinci grup hem zorluk derecesi yüksek :) hem de daha eğlenceli görüntüler veriyorlar diye daha cazip geldi hep.

Rüküş kıyafetleri, habire değişen partnerleri, gösteriş budalalıkları falan...

Eskiden bir sürü magazin dergisi vardı. Kuşe kağıda basılıydılar, biraz pahalı oluyorlardı ama olsun. Ablamla birbirimizin elinden kapar, satır satır okur, fotoğraflara yiyecekmiş gibi bakardık.

Asıl eğlencelisi, magazin sosyetesi ile ilgili olarak birbirimizi sınava tabi tutardık: Söyle bakalım, Monik Benardate'nin aynı zamanda akrabası olan sevgilisi kim? Ceyla Gölcüklü hangi yabancı işadamıyla evliydi? Peki, o işadamının ilk karısı kimdi? Cem Özer, Esim Maraşlıoğlu'nun kaçıncı kocasıydı? Rahmi Koç'un partisinde kim kiminle pişti oldu?

Şimdi o dergiler pek kalmadı. O dergilerin hası, TV'de 7 Gong'du. Televizyonun altın çağında çıkmaya başlamıştı. Yani Yetmişler'de, eğer yanılmıyorsam tabii.


 


Hem televizyon programları hakkında yazılara, röportajlar olur, hem de hafif dozlu bir magazine yer verirdi.

Sinema, podyum, stadyum üçgeninde yaşanan maceraları ise Haftasonu Dergisi'nden takip ederdik. Bunlar, iç gıcıklayıcı fotoğrafların eşlik ettiği gönül ve yatak maceraları idi.

Daha eski bir sayı bulamadım


Nurdan Gürbilek'in yerinde teşhisiyle "vitrinde yaşadığımız" döneme, yani Seksenler'e denk düşüyordu Haftasonu'nun krallığı.

Şimdi artık magazin, tüm bir medyayı ele geçirmiş durumda. Haber dili, kullanılan görsel malzeme, metinlerin kurgusu v.b. Belki de o sebeple tematik yayıncılıkta magazin dergileri kendilerine yer bulamıyorlar.

Onun yerine, gazete eklerinde ve televizyon kanallarında arz-ı endam ediyorlar magazin figürleri.

Ben hala magazinin sıkı takipçisiyim. Başta kendim olmak üzere kimseyi kandırmaya gerek yok. Keyif aldığım ve kafamı dinlememi sağladığı için takip ediyorum magazini. Münafıklık, gıybet yapmak için de vesile oluyor.

Ama bu arada şuna da yarıyor: Ahlak anlayışının nasıl dönüştüğünü veya hiç değişmediğini; tüketim kültürünün yeni rotasını; modayı; yaşam tarzlarını ve en çok da muhafazakarlığın yeni biçimlerini takip etmeye vesile oluyor. Bir nevi sosyolojik analiz için uygun bir mecra.

Gece hayatı, seks, flört, israf, şiddet üzerine kurulu imiş gibi gösterilen ünlülerin dünyasının, yine bu özelliği nedeniyle ayıplanması, lanetlenmesi en sık karşılaştığım yayın politikası.

Cinsiyetçilik, nefret söylemi, ötekileştirme, ayrımcılık... Aklınıza ne gelirse magazine mündemiç.

Magazin haberlerini, onun bu yanını göre göre, içinden bu özelliklerini ayıklayarak takip etmeye çalışmak yıpratıcı ama herhalde, hem insanın karanlık tarafına, hem de başka bir yerde, başka bir hayat yaşama fantazisine hitap ettiğinden magazine duyulan ilgi hiç eksilmiyor.


1 yorum:

  1. Haftasonu önceleri gazeteydi, her hafta bir bomba haber verir ortalık karışırdı :))

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...