30 Aralık 2018 Pazar

2018 Kitap Şenliği


Aylar sonra herkese merhaba!
gazeteduvar'a düzenli olarak yazalı beri blogumu ihmal ettim. Periyodik olarak yazma zorunluluğu insanı baya zorluyormuş. Onu idrak ettim. Ama yazma pratikliği de sağlıyor, hakkını teslim etmek lazım.

Şimdi yılın son gününe yaklaşırken, 2018'de okuduğum kitaplardan sırayla bahsetmek istiyorum.  Lafı daha da uzatmadan geçeyim kitaplara.

Güya iki yıla yakındır işsizim. Ama çalışırken bile bu kadar çok "çalışmıyordum". Ya bir projeyle, ya keyfim için yazdığım bir yazıyla uğraşıyor, ya derleme bir kitap ya da makale hazırlıyorum. Bazen söyleşilere gidiyorum falan. Durmayalım düşeriz, hesabı. Haliyle kitaba ayırdığım vakit biraz azaldı. Biraz ama. Çünkü kitapsız duramam. Krize girerim.

Cool pic Graham! Ama kitap böyle bir taş binada değil, suyla haşır neşir bir taşra yerleşiminde geçiyor. 


2018'e Su Diyarı'nı okumaya devam ederek girmiştim. Graham Swift'in bu şaheseri görece çetin ama unutulmaz bir okuma deneyimi. Hızlı ilerleyemiyor.
Tom Crick tarih öğretmeni olarak çalıştığı liseden, karısı bebek hırsızlığı yaptığı ve asıl olarak da tarih disiplini itibarsız sayılmaya başladığı için uzaklaştırılacaktır. Crick son derslerini kendi hikayesiyle birleştirdiği Avrupa tarihi, savaşlar, gündelik hayat, ekonomi, sınıflar, köylülük hakkında, akademik olmayan bir tavırla yapar. Mikro tarihin makro tarihle nasıl iç içe geçtiğini görürüz. Hem bir üslup ustası, hem de bilge bir adam Swift. Güncel klasiklerden sayılıyor kitabı. Aile ilişkileri, taşra hayatı, ensest, yasadışı kürtaj, yoksulluk öne çıkan konular.

Bu atmosferde çok hoş şeyler yazmak mümkün. Nitekim öyle olmuş.


John Berger hep hoşsohbettir. Hoşbeş de ruha iyi gelen bir kitaptı. 
Gündelik hayat üstüne, dünya üstüne, siyaset, müzik, dans, doğa üstüne. Kendi çizimleriyle de süslemiş Berger kitabını. Çarpıcı benzerlikler var çok bilinen resimlerle, onyıllar önce çekilmiş fotoğraflar arasında. Bir dünya insanı Berger. Dünyanın her yanından dostu, tecrübesi var. Bu kitapta onları birbirine uluyor.

Hep genç, hep güzel, hayat dolu.


Aysun Aslan'ın kitabını ilk gördüğümde yüz vermemiştim. Ne ayıp! Halbuki otobiyografi okumayı çok severim. Anne Ben Leylek Mi Oldum? ünlü bir balerin ve sonra kareograf olan Aslan'ın Cebeci'deki Musiki Muallim Mektebi'de geçen 15 yılın anıları. Eski Ankara, modalar, politik arka plan, genç Cumhuriyet'in modern sanatla, dansla, baleyle imtihanı. Tacizi bol turneler, ailede travmalar, maceracı bir baba. Ünlü arkadaşlar. Sanattan, eğlence dünyasından tanıdığınız birçok ünlüyü bu kitapta bulabilirsiniz. Sökmen Ailesi, Mazhar Alanson, Meriç Sümen ve diğerleri...

Arka plandaki ince işçiliğe dikkat!



Rembrandt, nlü çizer Typex'in ressamın hayatını, eserlerini ve dönemin Hollandasını ustalıkla çizerek anlattığı bir kitap. Typex'in yeteneği de Rembrandt'dan geri kalmıyor. Nick Cave benimle hemfikir, "İşte Hollanda'nın en muhteşem sanatçısı... Yani ikinci muhteşemi. İlki Rembrandt, sonraki de Typex!" diyor.

Ortada Bassani, hiç de öyle yönetim kurulu üyesi gibi sıkıcı değil.

Giorgio Bassani'yi seviyorum. Balıkçıl'ı ayrı bir sevdim. 
Edgardo Limentani, orta yaş krizinde, İkinci Dünya Savaşı'ndan yorgun ve politik olarak dışlanarak çıkmış bir İtalyan Yahudisidir. Mutsuz bir evliliği, renksiz bir hayatı vardır. Ekonomik olarak çöküştedir. Kitap, Edgardo'nun bir gününü anlatıyor. Sabah av için evden çıkıp gece yarısı, sürpriz bir kararla sonlandırdığı bir gün. Bu süre boyunca hayatı, insanları, eşyaları sorgulamasıyla, vehimleriyle, hesaplaşmalarıyla ve yabancılaşma süreciyle yüz yüze geliyoruz. Bassani'nin en varoluşçu çalışması olarak niteleniyor. Daha önce Altın Gözlük'ü okuyup çok beğenmiştim. En bilinen çalışması ise Fizzi Contini'lerin Bahçesi. Ferrara yazarın neredeyse tüm eserlerinin fonunu oluşturuyor.

Fleeming'in enfes çizimleri.


Jacky Fleeming, Kadınların Nesi Var? diye soruyor bu çizgi romanında. 
Artemisia mizah ödülü sahibi kitapta, ironik bir dille, kadınların tarih içindeki yeri anlatılıyor. Erkekler dahi, sanatçı, yaratıcı olarak yüceltilirken, kadınların imkansızlıklar, yasaklar, günahlar ve engellerle özel alana hapsedildikleri ve sömürüldükleri, tarihten ünlü erkek ve kadın hikayeleriyle anlatılıyor. Esprili ve yaratıcı.

2 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...