1 Kasım 2022 Salı

Yerli yazar keşfetme inadım

Çoktandır okuduğum kitaplardan bahsetmiyordum. Bu sefer de, çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanan yerli yazarlarla yakınlaşma çabalarımın neticesi olan iki kitap ile ütopik/fantastik diyebileceğimiz kült bir eser ve bir de biyografi/romandan bahsedeceğim.

Öl gibi iddialı bir adı olan romanı merak etmeden duramadım. Satın almamı engelleyen, son yıllarda pek çok yerli yazara heves edip hayal kırıklığıyla sonlanan okuma tecrübelerine sahip olmamdı. Almaya karar verince de ne kitapçılarda, ne de internet sitelerinde bulabildim. Derken tek bir kopyasına rastlayıp sipariş ettim. Çağnam Erkmen'in romanında, okuldan arkadaş olan bir grup orta yaşlı kadın, bir tatil yöresinde geleneksel buluşmalarını gerçekleştirmektedirler. İçlerinden birinin beş-altı aylık ömrü kaldığını öğrenir ve onun son isteğini yerine getirmeye karar verirler. Son isteğin ne olduğunu söylersem spoiler vermiş olurum. Öl, aşk, arkadaşlık, kariyer, evlilik, aile ve cinsellik üzerine bir roman. Erkmen, bu konuları felsefi bir boyuta taşıma gayretini ve üslup geliştirme kaygısını öyle abartmış ki, asıl karakterlerin yanında, taksi şoförü ve benzeri yan karakterler aynı felsefi bakışla konuşuyor, üst dil kullanıyor. Bir hayal kırıklığı daha.

Kitap kapağı güzel. Fakat isimdeki emir kipi ile içerik çok da örtüşmüyor.


Jakob von Gunten, Jaguar ne yayınlasa alırım itimadımın bir neticesi olarak kitaplığıma yerleşti. Robert Walser üstad, Benjamenta Enstitüsü adlı bir eğitim kurumunda itaatkar, silik ve sabırlı bir hizmetkar olmayı öğrenmek üzere ailesinin asaletini ve servetini elinin tersiyle iten Jakob’un hikayesi üzerinden otorite, sınıf, kültür gibi kavramları sorguluyor bu kısa romanda. Birçok yazara ilham kaynağı olmuş. Fakat ütopik roman okumak beni sarmıyor. Bu türü sevenlere ve tabii Walser ile tanışmak isteyenlere tavsiye olunur. 

Fotoğrafa bakınca Walser'in genç Jacob'u yaratırken kendi gençliğinden yola çıktığını düşündüm.


Melisa Kesmez'in Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz adlı ilk kitabının değil de Nohut Oda'nın çok methini duymuştum. 5. Baskıydı elimdeki. Okudum, sevdim. Ama yetenekli ve yaratıcı birçok yerli yazarın eserlerinde olduğu gibi, üzerinde daha ince çalışılması gerektiğini düşündüren metinler gibi geldi yine bana. Neredeyse bir yazma koçuyla çalışsalar gibi absürd bir laf edeceğim. Mesela bu kitapta, her öyküdeki karakterler, “alasıya kadar”, “veresiye kadar” gibi şiveli bir konuşma tarzına sahipler. Her yaştan, her cinsiyetten ve kültürden insanın benzer bir jargonu, üslubu, şivesi olması imkansız. Belli ki bunlar, yazarın gündelik hayatında kullandığı fiiller. Bahsettiğim bunun gibi incelikler. Onun dışında ev temalı, yer edinme, mekan tutma/tutamama temalı seveceğiniz öyküler var.

Yine de en iyi yerli hikayecilerden biri.


Ressam ve müze müdürü olarak tanıdığımız Osman Hamdi Bey’in maceralı, cerbezeli hayatı hakkında çok akıcı ve tabii bilgilendirici bir biyografik eser Emre Caner'in Kaplumbağa Terbiyecisi. Roman denilmesine rağmen biyografiye yakın olduğunu düşünüyorum. Hayata atıldığında, bir devlet adamı olan babası tarafından hukuk tahsiline yönlendirilen Osman Hamdi, bunun için gittiği Paris’te sanata, özellikle de resme ve arkeolojiye yönelir. Yüksek bürokrat, otoriter bir babaya baş kaldırarak hayatına kendi istediği yönü verir. Belediye başkanı, Düyun’u Umumiye üyesi, protokol müdürü olarak görev yaptığını, iki kere, ikisi de Fransız olan kadınlarla evlendiğini, çok sayıda çocuğu olduğunu, muzip, hırslı ve azimli mizacını da öğreniyoruz bu kitaptan.  Aynı zamanda Abdülhamid döneminin otoriter ve korku dolu yıllarını, Ahmet Midhat Efendi ile Midhat Paşa’nın hikayelerini, saray entrikalarını, siyasi tarihi de takip ediyoruz. Ahmet Midhat Efendi'nin hikayesinin ayrıntılarını bu kitaba kadar bilmiyordum. Kendisine biraz mesafelendim. Mutlaka okuyun.

Tanımaya değer bir adam.




Öl, Çağnam Erkmen, DK.

Jakob von Gunten, Robert Walser, Çev. Gül Gürtunca, Jaguar.

Nohut Oda, Melisa Kesmez, Sel.

Kamplumbağa Terbiyecisi, Osman Hamdi Bey’in Romanı, Emre Caner, Kapı.


7 yorum:

  1. Yazılarınızı çok seviyorum. Ben de artık seveceğim kitap bulmakta zorlanır oldum, çok yüzeysel geliyor okuduklarımın çoğu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben etkileyici birçok kitap okuyorum son yıllarda. ama yerli edebiyatta aradığımı bulamıyorum. sanırım kerem eksen'i biraz takip edeceğim. fena değil. tavsiye ederim.

      Sil
  2. Merhaba,
    Şükran Yiğit kitaplarına denk geldiniz mi acaba?

    YanıtlaSil
  3. Merhaba,
    Şükran Yiğit kitaplarına denk geldiniz mi acaba?

    YanıtlaSil
  4. aslında paragrafın sonuna yazmıştım. tavsiye etmem.selamlar

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...